28 Mart 2011 Pazartesi

iyileşmek

    tamamen istem dışı. kahinin biri dedi ''her şey güzel ola, gönlünü ferah tuta'' inanmak istedi, inandı, her istediğine bu kadar meyilli olsa keşke ya da olmasın, bazen ne istediğini şaşırıyor neticede, bir de yörüngesinde dönüp dolanan çekim kuvvetinin med-cezirleri yüzünden kıyıya vuranlarına dertlenmesin... 
     ''la esperanza es una cosa peligrosa!'' ateşli ve öfkeli ispanyol aksanıyla tükürükler saça saça     kızarken, naif bir eda ile ''quien sabe...'' diye mırıldanıyor tatlı dudakları şimdi usul usul. yorulmuş da olabilir, ama kim söyleyebilir ki pes ettiğini? soluklanmak isteğini güçlü yanı  hoş karşılamaz; dingin yanını sorguya çeker, kızar, bağırır, çağırır ama sakinleşir yoksa nasıl anlar ki bu soluklardan beslendiğini.

                            
  
                                                                                   iyileşmek? o ise tamamen spontane...