nice evvel ardımda saklananların yanındalar şimdi. dönüp bakma gafletinde bulunmuş olmanın bir pişmanlığı değil bu, aksine bir nevi yüzleşme idi. gözü kapalı dönmüştüm yüzümü nefesine, açtığımda gözlerimi göz göze idik ve gördüğüm çizgili, buruşuk, donuk gözleri, ahlaksız ve tutucu bakışları, dökülmüş dişlerinin arasından yayılan acınası gülüşü ürkütmek bir kenara acıma duygusu bile uyandırmadı içimde. sadece alaycı bir gülümseme ile karşıladım hırıltılarındaki yaşlı saldırıyı ve tozu dumana kattım böylesine göz göze iken gözü gözü göremedi. bir toz bulutu içinde bu sarhoş savaş sona erdi.
ve har vurup harman savurdum topladığım ganimetlerimi yalnızlığımın har ateşinde...