9 Eylül 2011 Cuma

kronik monolog IV

   bir şey oturuyor içimde, yer çekimi kuvveti alabildiğine hırslı. ağırlığının göreliliği de bundan işte zira sabit değil çekilenlerin kuvveti direnç eşiğimde. 
   bir şey var; tanımlara yeltendiğimde tutup da geri döndüren, eril'ime bahşedilmiş hissiyat gibi. öylece oturmuş nefes patikalarıma sigarasının koyu dumanını üfleyen feleğin çemberinde oyalar işlemiş bir çingene gibi. söyleyecek onca sözümü alaycı gülümsemesiyle boğazımda düğümleyen, her sorduğum soruya verecek cevabı olup da sahip olduğu bilginin getirdiği o içi dolu boş vermişliği ile sessizlik içinde suskunluk anlamları türeten bilge gibi.
   bir şey var; hayalime gerçeğin ell'eriyle dokunup, onu hiç var etmemişçesine yok edip yeni güne uyanmaktan duyduğum korku gibi.


                          bir ''gibi'' belirsizliğine söylenecek hiç bir sözü yakıştıramayıp susup öylece beklemek gibi.